Okulca | Yazılı Soruları,Konu Anlatımları

12 Mart 2009 Perşembe

Hamburg'un anahtarı Sabri'dir | Osman Tanburacı

Servet, Mehmet Topal sakat, Baroş cezalı!.
Meira gitti!
Emre Güngör, Linderoth, Uğur müzmin sakatlar...
Galatasaray yine de 19 kişilik kadroyla Hamburg'da...
Yine UEFA'da finale koşuyor.
Bundan sonrası Bülent Korkmaz'a kalmış.
Ondan sonrası da Allah'a...
* * *
Başkan Adnan Polat kim bilir içinden ne dualar ediyordur takımı kazansın diye.
Meira'yı gönderiler ya!
Kabak yönetimin başına patlayacak.
Galatasaray maçı kazanırsa ne ala...
Kazanamazsa kızılca kıyamet kopar!
Dedikodu tavan yapar.
Alemin ağzı torba değil ki büzesin, bir de Trabzon'da puanlar giderse seyreyleyin siz cümbüşü!

Ancak kazın ayağı hiç de öyle değil.
Yönetim haklı. Kısmeti, çıkan gider.
Hele bir de kazanç sağlıyorsa...

Meira'yla en son Antalya'da konuşmuştum. Herkesten ayrı, lobide, ‘laptop'unu kucağına almış internette sörf yapıyordu...
Nasılsın Meira dedim...
Tebessüm etti, ama mutsuz olduğunu gözlemledim.
Keyfi hiç yoktu...
Biraz konuştuk... Havadan sudan...
Anladım ki konuşmak istemiyor, uzaklaştım.
Yöneticiler de ‘donuk' olduğunu söylüyorlardı...
Sonunda Meira gitti.

Bir not daha;
Sıvas'ta Büyük Otel'de Başkan Adnan Polat'la konuşuyorum, söylediklerini aynen aktarıyorum;
-Meira'yı satacak mısınız?
-Valla Tanburacı değil Meira'yı, Servet'i de satarım. Parayı kim verirse, kime verirlerse kim değerini bulursa satarım. Arda hariç! Onun bedeli ağır olur.
-Ya şampiyonluk giderse, ya UEFA?
-Üç aydır futbolcularımıza maaşlarını ödeyemiyoruz. Kısmeti çıkanı satar onların maaşını öderiz.
Zenith'e Meira'yı mevsim sonu verelim dendi, Zenith ‘ya şimdi ya hiç' deyince,
Polat, Meira'yı sattı.
Doğru da yaptı.
Bir takımda bana göre bir kişi de hiç!
Yerine mutlaka bir başkası bulunur.

Kimse Meira'nın gidişine ‘bu saatte Hamburg maçı varken futbolcu da satılır mı' demesin, bal gibi satılır çünkü zor oyunu bozar!

Bülent Korkmaz, Serkan, Volkan ve Alpaslan...

Hamburg maçında Bülent Hoca takım kurarken 3 isimde zorlanacak!
Bunlar; Serkan, Volkan ve Alpaslan.
İlk 11 çok önemli.
Anahtar isim de Sabri'dir.
Sabri sağ bekte oynarsa takımın çivisi çıkar.
Sabri'nin önünde kim oynarsa oynasın Galatasaray zorlanır!
Bülent Hoca mutlaka orta alanı; Ayhan, Barış, Sabri'den kurmalı ki Hamburg'u presle ileride durdurabilsin.

Şimdi sağlıklı bir şekilde hep beraber düşünelim;
Sabri sağ bekte oynarsa bütün takım zorlanır.
Çünkü; Sabri'nin görevini orta alanda yapacak başka bir oyuncu yoktur.
Takımda Linderoth ve Mehmet Topal yoksa; onların yerine oynayacak Mehmet Güven ve Aydın zayıf kalırlar. Onların presi Sabri kadar enerjik ve agresif olamaz!
Söz dinlemiyor diye kınadığımız Sabri bu maçın anahtar ismidir.

Serkan sağ bekte oynarsa orta alan Sabri'yle kuvvetlenir sadece savunmanın sağı o da bir ihtimal zorlanır. Ona da Emre Aşık ve Sabri yardım eder...
Serkan o kadar güvenilmeyecek bir oyuncu değil. Sadece deneyimsiz...
Ben Bülent Kaptan'ının, Serkan kadarken, Monaco'ya karşı ilk maçında Fofana'ya adım attırmadığını da biliyorum.
Serkan'a güveniyorum.


Defansın öbür kanadı

Bülent Korkmaz'ı zorlayacak ikinci mevki defansın soludur.
Meira ve Servet'in yokluğunda defansın göbeği; Emre Aşık ve Hakan Balta olacaktır.
Solda ise ya Volkan ya Alpaslan...
Volkan son zamanlarda çok formsuz.
Sol bekte Alpaslan olabilir.
Bu kez de Galatasaray'ın geri dörtlüsü ilk kez bir arada oynayan isimlerden oluşur ki risktir!
Ancak Bülent Korkmaz zaten defansında riski göze alıp, takımın bütününü koruyacaktır.

İşte savunma örnekleri;
Serkan, Emre Aşık, Hakan Balta, Volkan
Serkan, Emre Aşık, Hakan Balta, Alpaslan
Serkan, Emre Aşık, Semih Kaya, Hakan Balta

Bence ilk dörtlü...


Orta alanda mutlaka savaşan adam gerekli

Ayhan, Barış, Sabri olmazsa olmazlar...
Bunlardan biri olmazsa Galatasaray takım halinde zorlanır. Orta saha düşer! Hatta bu üçü oynadığı vakit Kewell da kenarda oturur.
Bence doğrudur.
Galatasaray forveti;
Arda, Lincoln ve Nonda olmalıdır.
Baroş'un yokluğunda gol yollarında zorluk çekileceği kesindir. Çünkü Sabri gibi Baroş'un da alternatifi yoktur.
Ümit Karan ve Yaser bu görevi yapamazlar.
Ümit Karan ve Yaser topu Baroş gibi alıp rakiple boğuşarak, çalımla rakip geçemezler.
Ümit Karan ve Yaser ileride tek vuruşluk isimlerdir.
Galatasaray da bu maçta kontratak yapacağı için mevcutlardan hiç biri ARANAN KAN değildir.
İçlerinde en iyisi Nonda'dır...
Nonda topu saklar, çabuk kaybetmez, takımı soluklandırır. Gol şansı da yüksektir.



4-6-0 tam bu maç içindir

Galatasaray'ın 4-6-0'daki ileri 6'lısı şöyle olmalıdır;
Sabri, Barış, Ayhan, Lincoln, Nonda, Arda...
Bu altılı rakibi durduracağı gibi atağa da kalkabilecektir.
Savunmaya da yardım edebilecek çabukluktadır.

Bu altılı kontrataklarda sürpriz golcü yaratabilir. Arda gibi, Nonda gibi, Lincoln gibi...
Ayhan, Barış, Sabri gibi...


Hamburg SV mi Korkmaz GS mi?

Aslında bu maç Hamburg Teknik Direktörü Martin Jol ile Bülent Korkmaz arasında oynanacak!
Jol çok sinsi bir hoca...
Hamburg da tam bir çakal sürüsü...
Bülent Hoca bu çakal sürüsüne Aslan'ı yedirtmeyecek!
Hamburg bütün Alman takımları gibi orta alandan fırlıyor. Sanıyorsunuz pasifler. Asla!
Onlar topu kazandıkları an atağa kalkıyor ve topu da çok iyi kullanıyorlar. Gaflete düştün mü yandın!
Galatasaray mutlaka topa onlardan önce sahip olacak. Önde basacak.
Tespih böceği gibi kendi sahamıza çekilip de kalemizi savunmaya kalkarsak 90 dakika dayanamayız! Daha ilk 15'te delerler!
Hamburg durgun oynuyor diye ailecek üzerlerine de gidersek kalbura çevirirler.
Aman Bülent Hocam dikkat!
Dengeli bir oyun ve hatasız bir oyun.
Uluorta top kaybetmek yok.
Hamburg'u, daha yarı alanımıza gelmeden durdurmalıyız.

Hamburg'un beş adamı tehlikeli;
Petric ve Olic kaşıklı zoka!
Rakibin gırtlağına dayandılar mı maazallah!
Olic dikine oynayan bir delici,
Petric solak silahşör! Araya araya golü buluyor.
Bu yıl;
Petric 5'i UEFA'da 14 gol,
Olic 6'sı UEFA'da 12 gol atmış...
Galatasaray bunları durdurmak için de mutlaka onlara servis yapan;
Jarolim, Jansen ve bilhassa Trochowski'yi tutması lazım.
Onun için de Ayhan, Barış ve Sabri diyorum.
Trochowski sola kaçıp, yani Serkan'ın tarafından sıfıra inip ortalar yapıyor. Topu soluna aldı mı Tello gibi kaleyi de uzaktan yokluyor. Duran topları da fişekliyor.
Querrero da çok tehlikeli bir ileri uç...
Ancak Martin Jol Hamburg'u dış sahada tek hücumcuyla, iç sahada Petric ve Olic'le oynatıyor. Gol olmazsa Querrero'yu da oyuna sokuyor.
O zaman da Galatasaray avantajlı olur, zira üç forvetle gole giden takım defansında açık verir.

Benim gözlemlerim bunlar.
Hiçbir maçın sonucu oynanmadan bilinmez.
Bana göre... Maçın gidişine göre;
60'tan sonra takımlar yorulunca, Kewell ve Ümit Karan'ı oyuna almalı.
Serkan ve Nonda'nın yerine...
Yorgun rakibe karşı Kewell aklını da oyuna sokarsa Galatasaray'a katısı artar.

Bülent Hocam Allah kolaylık versin.
Takım eksik olmasa Hamburg için endişelerim olmayacak ama...
Yine de Galatasaray'dan çekindiğim kadar Hamburg'tan çekinmiyorum.
Onlarda da sakat çok;
Defansın bel kemiği Guy Demmel,
Savunmanın garantisi Gravgaard,
Bastian Reinhard uzun zamandır sakat,
Savunmaya dönük orta sahada; Atouba, Castelen, Maxim Coupe-Moting, Alex Silva da oynayamayacak kadar sakatlar...

Hamburg'un savunmasında Hollandalı Mathijsen, Gana asıllı Alman Boateng dikkat çeken isimler.

Hamburg için bir dip not;
Hamburg, 1963'te kurulan Bundesliga'nın ligden hiç düşmeyen takımı...
Bayern Münih Bundesliga'ya ondan sonra çıkmış...
Hamburg Bundesliga'nın duayeni...
Yani Hamburg her zaman iyi bir takım.


Alman basını ne diyor?
‘Galatasaray'ı durdurmak zor hatta imkansız, ancak defans zaafları var. HSV gol yese bile Galatasaray'ın üstüne gitmeli. Hamburg'un yediğinden fazlasını atma şansı çok yüksek. Galatasaray karşısında defansif oynamanın bir anlamı yok.'

Maçtan önce saat 17.30'dan itibaren Dsmart'tayım...
Maçtan sonra da.
Mutluluğu beraber yaşamak dileğiyle...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder