Okulca | Yazılı Soruları,Konu Anlatımları

24 Nisan 2009 Cuma

TÜRK'E SÖVÜN, TÜRKLÜĞE DE SÖVÜN!

Kim bu Elif Şafak?

Neler yazmış?

Türklük için neler demiş?

Uğruna Avrupa Birliği gözlemcilerinin, Batılı komiserlerin mahkemelerimize doluşup fikir özgürlüğü dersi verdiği bu kadın neler yazmış?

Önce Elif Şafak’ın Baba ve Piç adlı kitabında yazdıklarından birkaç kesit aktarayım sizlere:

“Toprağımızdan kovulduk, eşyalarımızdan olduk, hayvan muamelesi gördük, koyun gibi kesildik. Doğru düzgün haysiyetli bir ölüm bile esirgendi bizden.”

“Silah arama bahanesiyle Ermeniler’in evlerine girip sonra da yağmalıyorlar… Sıradan Türklerle ne konuşacaksın, eğitim görmüşler bile ya milliyetçi ya cahil...”

“1909 Adana katliamlarından ya da 1915 tehcirinden.. Bunlar sana bir şey hatırlattı mı? Ermeni soykırımı diye bir şey duydun mu? Erkek bırakmıyorlar ortada...”

“Ayaş’ta sağ kalan olmamış. Çankırı’ya götürülenler de peyder pey öldürülmüşler. Sopalarla, balta saplarıyla dövülmüşler. Bazıları açlıktan ölmüş,bazıları da öldürülmüş.”

“Orada yerleşik milyonlarca Ermeni’ye ne oldu peki? Asimile edildiler! Eridiler! Yetim bırakıldılar. Sürüldüler. Mal mülklerinden oldular. Türkler’di 1915’te bunları yapanlar.”

“Sen kalk gel Orta Asya’dan, dal dostoğru Anadolu’nun bağrına... Bütün akrabalarını 1915’te kasap Türklerin ellerinde kaybetmiş soykırımzede bir sülalenin torunuyum.”

Elif Şafak’ın bütün bu hakaret dolu sözleri Türkler için. Ona göre “Türkler, Ermenilerin evlerini basıp yağmaladılar, sopalarla balta saplarıyla dövdüler, aç bırakıp öldürdüler, asimile ettiler, yetim bıraktılar, mallarını mülklerini ellerinden aldılar, soykırım uyguladılar; Türkler tam bir kasap!”

Değil sadece bir Türk’ün, bir insanın bile tüylerini diken diken eden iftiralar bunlar.

Türklerin soykırım yaptığı safsatasını Meclis’lerinde gündeme getiren ülkeler bile böylesine ağır hakaretlerde bulunmadılar. Türklere kasap demediler.

Ama Şafak’ın kitabında kasap da olduk, katil de..

Bu sözleri sarfeden ve Türklere açıkça hakaret eden bir kişinin yaptığı hakaretlerin hesabını mahkeme önünde vermesinden doğal ne olabilir.

TCK’nın 301. maddesinde şöyle deniliyor:

“Türklüğü alenen aşağılayan kişi 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”Elif Şafak bu maddeden yargılanmak üzere hakim önüne çıktı.Ama tıpkı “Türkler 1 milyon Ermeniyi ve 30 bin Kürdü öldürdü” diyen Orhan Pamuk gibi, tıpkı “Türkün pis kanı!” ifadesini kullanan Hırant Dink gibi birden bire Batının büyük desteğini aldı.

Adeta bütün dünya ayağa kalktı. Mahkeme abluka altına alındı. Elif Şafak’ın etrafında büyük bir sevgi seli oluşturuldu. Hatta beni en çok şok eden şey ise, Başbakan Erdoğan’ın mahkemenin kararından önce “Baba ve Piç”in yazarını arayıp moral vermesi oldu. Basına yansıyan haberlere göre Başbakan, Elif Şafak’ı aramış ve basına da “Kendisini aradım, konuyla ilgili sürece yönelik düşüncelerimi kendisiyle paylaştım” demiş.

Bu ülkenim Başbakanı, Başbakanlık yaptığı ülkenin halkına “kasap” diyen bir yazarı arıyorsa bu aramanın sebebinin, “Elif misin nesin! Haddini bil! Türkler ne kasaptır, ne soykırımcı. Sen benim atalarıma küfredemezsin” şeklinde okkalı bir çıkış olmalıydı diye düşündüm.

Ama yanılmışım. Başbakan moral vermek ve süreç hakkında bilgi vermek için aramış. Zaten süreç şimdiden başladı ve 301. maddenin kalkması için AKP kolları çoktan sıvadı, devamını getirmeye çalışıyor.

Zaten mahkeme de beraat kararı verince Başbakan’ın açıklaması “Bu beraati memnuniyetle karşılıyorum” oldu.

Türk tarihine kasap diyen bir yazarın beraatinden memnuniyet duyan bir hükümetin, bir çok ülkede birbiri ardına gündeme gelen soykırım yasaları konusunda Türkiye’nin tezini savunacağına inanıyor musunuz?

AB yolunun Türkiye’ye getirdiği en büyük kazanç “kendi tarihlerine küfretme özgürlüğüne kavuşacak” olanlara büyük bir imkan tanıması oluyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder